Neden hamile kalamıyorum?
Bir aile kurmaya hazır olduğunuzda ve hamile kalamadığınızda, bu durum sinir bozucu ve bunaltıcı olabilir. Düzenli cinsel ilişkiye girmek, doğurganlık için takvim takip etmek ve doğum öncesi vitaminleri almak gibi hamileliği planlamaya yönelik elinizden gelen her şeyi yapmış olsanız bile, bu hemen gerçekleşmeyebilir.
Neden hamile kalamıyorum sorusu ile karşı karşıya kaldığınızda, Hamile kalma yeteneğinizi hangi faktörlerin etkileyebileceğini ve ne zaman yardım almayı düşünmeniz gerektiği ile ilgili yazımıza göz atın.
Kısırlık nedir?
Kısırlık, hamile kalamama olarak tanımlanmaktadır. Erkek partneri olan kadınlar için bu, 35 yaşın altında bir yıl boyunca korunmasız cinsel ilişkiden sonra, 35 yaş ve üstü kadınlar için ise altı aydan sonradır. Eşcinsel birlikteliği olan kadınlar için kısırlık, 35 yaşın altında donör tohumlamalarından 12 ay sonra, 35 yaş ve üstü kadınlar için ise altı ay tohumlamadan sonra gebe kalamama olarak tanımlanmaktadır.
Çiftlerin %12 ila %15’i hamile kalmakta sorun yaşıyor.
Uzmanlar, “İnsanların çoğunluğu, düzenli korunmasız cinsel ilişki ile hamile kalmaya çalıştıktan sonraki ilk 12 ay içinde hamile kalabilir” diyor. “Altı aydan bir yıla kadar süren bir denemeden sonra – kadının yaşına bağlı olarak – bir çiftin kısırlık değerlendirmesi için doktora başvurması öneriliyor. Bu noktada hamileliği engelleyen bir sorun olması daha olasıdır. ” Ve eğer 40 yaşın üzerinde, hamile kalmaya çalışan bir kadınsanız, her zaman bir üreme uzmanına danışma öneriliyor
Kısırlığa ne sebep olur?
Hem erkekler hem de kadınlar, hamilelik oluşturma yeteneklerini etkileyen sağlık sorunlarına sahip olabilir. Kısırlık değerlendirmesi kısırlığın nedenini belirlemeye yardımcı olabilir. Ancak kısır olan çiftlerin yaklaşık üçte birinin nedeni bilinmemektedir.
Kadınlarda Kısırlık
Kadınlarda kısırlığın yaygın nedenleri şunlardır:
Fallop tüpü tıkanıklığı
Spermin yumurtaya ulaşmasını engelleyen tıkalı veya hasarlı fallop tüpleri kısırlığın sık görülen bir nedenidir. Pelvik bölgede daha yaşanmış veya devam eden enfeksiyon öyküsü, cinsel yolla bulaşan hastalıklar veya endometriozis, fallop tüpü tıkanıklığı riskinizi artırır.
Yumurtlama bozukluğu
Bazen kadınlar düzenli olarak adet görmezler ve yumurtlamazlar; bu süreç, yumurtalıkların döllenme için yumurta bırakması sürecidir. Seyrek veya eksik adet dönemleri, polikistik over sendromunun (PCOS), hormonal dengesizliklerin, stresin veya düşük vücut ağırlığının bir işareti olabilir. Obezite aynı zamanda yumurtlama sorunlarına da yol açabilir.
Rahim anormallikleri
Bazı koşullar döllenmiş bir yumurtanın (embriyonun) rahim duvarına bağlanmasını zorlaştırır. Rahim miyomları (rahim duvarında kanserli olmayan büyümeler), skar dokusu, endometrial polipler veya anormal şekilli rahim, hamilelik şansını azaltabilir.
Erkeklerde Kısırlık
Erkeklerde kısırlığın yaygın nedenleri şunlardır:
Sperm bozuklukları.
Bir erkeğin sperm sayısı düşük olabilir veya sperm anormal şekilli olabilir. Bazen spermin hareketliliği düşüktür, bu da yumurtaya doğru hızlı veya etkili bir şekilde hareket etmede zorluk yaşadıkları anlamına gelir. Nadir de olsa bazı erkeklerin menilerinde hiç sperm bulunmaz (azospermi).
Varikosel
Skrotumdaki şişmiş damarlar erkek kısırlığının yaygın bir nedenidir. Damarların tıkanması skrotumdaki sıcaklığı artırabilir ve bu da spermin gelişemeyeceği kadar sıcak olmasına neden olabilir. Varikosel düşük sperm sayısına yol açabilir.
Kötü sperm teslimatı
Erken boşalma, geriye doğru boşalma (meni geriye doğru vücuda gider), sertleşme bozukluğu veya testislerdeki tıkanıklıkların tümü, sağlıklı spermin yumurtaya ulaşma şansını azaltabilir.
Kısırlık Risk Faktörleri
Hem erkekler hem de kadınlar için çeşitli risk faktörleri hamile kalmayı zorlaştırabilir:
Yaş. Kadınlar adet döngüleri durduktan sonra hamile kalamazlar; bu genellikle yaşlarının 40’lı veya 50’li yaşlarda olduğu dönemdir. Erkekler yaşamları boyunca sperm üretirler, ancak kadınlar yaşla birlikte giderek azalan belirli sayıda yumurtayla doğarlar.
Vücut ağırlığı. Çok düşük veya yüksek vücut ağırlığı hem erkek hem de kadınlarda doğurganlığı etkileyebilir. Sağlıklı bir vücut kitle indeksinin (BMI) 18 ila 25 arasında olmasını hedefleyin.
Kanser tedavileri. Cerrahi, kemoterapi, radyoterapi veya hormon tedavisi gibi tedaviler kadın ve erkeklerde doğurganlığı azaltabilir.
Yaşam tarzı seçimleri: Aşırı alkollü içki içmek, uyuşturucu kullanımı veya sigara içmek her iki eşin de doğurganlığını etkileyebilir. Ayrıca birçok sağlık kuruluşu ve derneklerde dahil olmak üzere sağlık yetkilileri, kadınlara hamilelik sırasında bu tür yaşam alışkanlıklarından uzak kalmayı tavsiye ediyor.
Kronik sağlık sorunları: Diyabet, böbrek hastalığı ve hatta kronik stres gibi durumlar çiftlerin hamile kalmasını zorlaştırabilir.
Kadınlarda yaş doğurganlığı nasıl etkiler?
Muhtemelen “biyolojik saatiniz işliyor” ifadesini duymuşsunuzdur. Bu, bir kadının doğurgan penceresini ifade eder. Çoğu kadın da bu biyolojik saat vurgusu ile stres altında kalır.
Doğduğunuzda yaklaşık 1 milyon yumurtanız var, ancak ergenliğe ulaştığınızda doğal olarak yüzbinlercesini kaybetmiş oluyorsunuz. Yaş ilerledikçe, ne yaparsanız yapın vücudunuz yumurta kaybetmeye devam ediyor. Kadınların yumurta kaybetme hızı da 37 yaş civarında hızlanıyor.
Yumurtalıklarda depolanan yumurtaların kalitesi de zamanla azalır. Uzmanlar, “Doğduğunuz yumurtalar, DNA’larını bölme sürecinde doğal olarak duraklatılır” diye açıklıyor. “Vücudunuzdaki aday yumurtalarınız, bu süreci 20 ila 40 yıl sonra yumurtladığınızda tamamlıyorlar veya olgunlaşıyorlar. Yumurtalar orta bölünme aşamasında ne kadar uzun süre takılı kalırsa, sürecin yanlış gitme olasılığı da o kadar artar; yanlış sayıda kromozoma sahip yumurtalar oluşur. Bu da hamile kalamama, düşük yapma veya kromozom anormallikleri nedeniyle genetik sendromlu bebek sahibi olmamayla sonuçlanıyor.”
Sonuç olarak: Bir kadının sahip olduğu yumurtaların kalitesi ve sayısı yaşamı boyunca azalır ve 37 yaş civarında yumurta kaybı hızlanır, bu da hamile kalmayı zorlaştırır.
Kısırlık değerlendirmesi nedir?
Eğer hamile kalma konusunda sorun yaşıyorsanız bir kısırlık uzmanı size yardımcı olabilir. İlk adım her iki partner için de kısırlık değerlendirmesi planlamaktır. Bu çok parçalı değerlendirme şunları içerir:
- Fizik muayene ve tıbbi geçmişinizin dikkatli bir şekilde gözden geçirilmesi
- Yumurtlamayı (kadınlar için), hormon düzeylerini ve tiroid fonksiyonunu kontrol etmek ve cinsel yolla bulaşan hastalıkların bulunmadığından emin olmak için kan tahlili
- Kadının rahim ve fallop tüplerini kontrol etmek için görüntüleme muayeneleri
- Erkeğin sperminin sağlığını değerlendirmek için meni analizi
Kısırlık tedavisine ihtiyacım var mı?
Tedavi seçenekleri kısırlık değerlendirmesinin sonuçlarına bağlıdır. Doktorunuz, miyom veya varikosel gibi doğurganlığı etkileyen tıbbi bir sorunu ortaya çıkarırsa, altta yatan sorunun ilaçla veya ameliyatla tedavi edilmesiyle doğurganlık geri kazanılabilir.
Diğer doğurganlık tedavileri şunları içerir:
Yumurtlama indüksiyonu.
Ağızdan alınan, cilt yoluyla veya enjekte edilebilir ilaçlar yumurtlama düzenini iyileştirebilir veya her ay birden fazla yumurtanın salınmasını teşvik ederek hamile kalma olasılığını artırabilir. Bu tedavi düzenli olarak yumurtlamayan kadınlara yardımcı olabilir.
Rahim içi tohumlama (IUI).
Küçük bir kateter, kaliteli spermi, kadın yumurtlama döneminde doğrudan kadının rahmine bırakır. IUI, spermin yumurtayı döllemek için vajinal kanaldan yukarı doğru yüzme ihtiyacını ortadan kaldırır ve bu da hamilelik şansını artırır. Çoğu kadın yumurtlama indüksiyonunu IUI ile birleştirir.
İn vitro fertilizasyon (IVF).
Bu işlem sırasında yumurtalıklardan bir veya daha fazla yumurta alınır ve laboratuvarda sperm ile döllenir. Doktor, başarı şansı en yüksek olan embriyoyu seçer ve onu yumurtaya implante edip gebelik oluşturabileceği rahme aktarır. Kalan embriyolar dondurularak gelecekteki IVF tedavilerinde kullanılabilir.
Her doğurganlık tedavisi türü kendi riskleri ve yararları ile birlikte gelir. Tedaviler aynı zamanda maliyet ve etkinlik açısından da büyük farklılıklar gösterir. Her çiftin aile kurma yolculuğu benzersizdir; bu nedenle seçenekleriniz hakkında öncelikle konusunda uzman doktorunuzla konuşun.
Bu arada, vücudunuzdaki vitamin ve mineral eksikliklerinizde hamile kalamamanın tespit edilemeyen bir sebebi olabilir. Aşağıdaki D Vitamini Eksikliği, Hamilelik Ihtimalini Azaltıyor yazımıza da göz atın:
*Sitedeki bütün içeriğin sahibi annesininmelegi.com’dur. Bu web sitesinde sunulan tüm bilgilerin (sınırlı kalmamak kaydıyla yazılı metinler, fotoğraflar ve diğer her çeşit bilgi dahil olmak üzere) maddi ve manevi hakları 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu kapsamında Annesinin Meleği’ne aittir. Annesinin Meleği’nin yazılı izni olmadan yukarıda sözü edilen bilgiler kopyalanamaz, değiştirilemez ve yayınlanamaz. All material and immaterial rights of the information (including but not limited to the written texts, photos and all other information) given in this web- site are belong to Annesinin Melegi regarding to the Law no.5846 on Intellectual and Artistic Works. No one shall copy, amend and publish the above mentioned information without any written permission of annesininmelegi.com
