Doğum sonrası lohusa depresyonu
Yeni doğum yapan annelerin annelik hüznünü daha kolay atlatmaları için bazı önerilerimiz var!
Yeni doğum yapan anneler arasında lohusa sendromu oldukça yaygındır. Doğum sonrası depresyon yaklaşık 7 kadından birini etkiliyor ancak, 5 kadından biri semptomlar hakkında sessiz kalıyor, yahut doğum yaptıktan sonra amma nazlandın diyerek geçiştiriliyorlar ve bu nedenle tedavi edilemiyor.
Doğum hüznünün aksine doğum sonrası depresyon nadiren kendiliğinden kaybolur. Bu durum, çocuğunuzun doğumunu takip eden günler veya aylar sonra ortaya çıkabilir ve tedavi edilmezse haftalar hatta aylarca devam edebilir.
Bebeğinizle güvenli bir bağ oluşturun
Ebeveynler ve çocuklar arasında oluşan güven sağlıklı duygusal bağlanmanın temelidir. Başarılı bir bağlanma, çocuğunuz gelişirken kendini güvende hissettirir ve bu bağ hayatları boyunca iletişim kurma ve ilişki kurma biçimlerini etkileyecektir.
Güvenli bir bağ, çocuğunuzun maddi veya duygusal ihtiyaçlarını karşıladığınızda (onları yerden kaldırdığınızda, onları yatıştırdığınızda ve ağladıklarında onları rahatlattığınızda) zamanla oluşur. Çocuğunuzun kendini güvende hissettiren ve destekleyen iyi ebeveynleri sayesinde çocuğunuz kendi duygu ve davranışlarını nasıl yöneteceğini öğrenir ve bu da bilişsel gelişimlerini güçlendirmeye yardımcı olur.
Doğum sonrası depresyon erken bağlanma üzerinde önemli bir etkiye sahip olabilir, duygusal bağlanmayı zorlaştırabilir. Bu da hem bebeğinize hem de kendinize bakma yeteneğinizi engeller.
Ebeveynle güvenli, güçlü bir bağ kuramayan çocukların davranışsal ve eğitsel problem yaşama olasılığı artırıyor.
Bebeğinizle bağ kurmayı öğrenmek hem size hem de çocuğunuza fayda sağlar. Bebeğinizle olan yakın temas, oksitosin, “aşk” veya “sevgi” hormonu salımınızı sağlar.
Oksitosin düzeyinde bir artış, kendinizi daha mutlu, daha bakımlı ve başkalarının duygularına duyarlı hissetmenizi sağlar ve bebeğinizin sözsüz ipuçlarını daha kolay tanımanızı sağlar.
Bebeğinizle bağınızı güçlendirmek için öneriler
Cilt Teması: Çocuğunuzu emzirerek ya da biberonla besliyor olsanız bile cildinizin onunkiyle temas halinde olmasını sağlayın.
Cilt teması hem sizin rahatlamanızı hem de bebeğinizin rahatlamasını sağlar; aranızdaki bağı geliştirilir. Cilt temasının ilave faydaları arasında, uzun süre uyku ve uyanıklık dönemleri, üstresin azalması, kilo alımının iyileşmesi, beyin gelişiminin iyileşmesi, ağlamanın azalması ve hastaneden daha erken çıkmak sayılabilir.
Bebek Masajı: Dokunma, çocuğunuzun gelişiminin önemli bir parçasıdır ve bağlanma sürecini desteklemeye yardımcı olur. Bebek masajının, doğum sonrası depresyonu olan annelerde semptom şiddetini azalttığı gözlenmiştir.
Gülümseme: Bebeğiniz büyük olasılıkla refleks gülümsemesini kaybedecek ve size 6 ila 12 haftalık bir süre içerisinde ilk gerçek gülümsemesini verecektir. Araştırmalar, bir anne bebeğini gülümsediğini gördüğünde beyninin ödülle ilişkili olduğu alanların aydınlandığını bulmuştur. Bebeğinizin dünyalara bedel gülüşünün annelerde yarattığı mutlululuğu konu ettiğim, Bebeğiniz gülümsediğinde içinizi neden mutluluk kaplar yazıma da göz atın.
Bebeğinizi yüzünüzden yaklaşık 8-12 cm uzakta tutun (böylece sizi görebilirler) ve onlara geniş bir gülümseme verin. Bu gülümsemeyi pekiştirmek için mutlu bir tonda onlara sıcak bir “merhaba” sunun.
Şarkı Söylemek: Tempoya, anahtara, sesinizin güzelliğine bağlı olmaksızın bebeğinize şarkı söylemek pek çok avantaja sahiptir. Çocuğunuzun şarkıyla etkileşim kurması, onlara bir kitap okumak veya oyuncaklarla oynayarak onların dikkatini çekmeniz kadar etkilidir. Söylediğiniz şarkıyı dinlemeleri, kaydedilmiş bir şarkıyı dinlemelerinden daha iyidir.
Bebeğinize şarkı söylemek, onlara dikkatini çekerek ihtiyaç duydukları duyu uyarılmalarını sağlamakla kalmaz aynı zamanda sizi ebeveyn olarak güçlendirerek depresyonla ilgili olumsuz düşüncelerden kurtulmanızı sağlar.
Kendinize İyi Bakın
Kendinize iyi bakmak doğum sonrası depresyonun hafifletilmesi veya önlenmesinin en iyi yollarından biridir. Basit yaşam tarzı seçimleri sağlığınızı ve ruh halinizi geliştirebilir ve kendinizi daha iyi hissetmenize yardımcı olur.
Omega 3: Somon gibi yağlı balıklarda bulunan omega 3 bakımından zengin yiyeceklerin tüketilmesi doğum sonrası depresyon riskini azaltabilir. Hatta doğum sonrası depresyon için potansiyel bir alternatif tedavi olabilir.
Şekerleme: “Bebeğin uyurken uyu” ifadesi, yeni ebeveynlere tavsiyelerde bulunanlar tarafından genellikle kullanılan bir deyimdir. Bu deyim ebeveynlerin genellikle kulak asmadığı türden bir deyimdir. Sonuçta yeni doğan bir bebekle uğraşırken, hemen herhangi bir anda uyumak oldukça zordur.
Doğum sonrası depresyon ile yaşayan kadınlar genellikle uykusuzluktan şikayet ederler. Dahası, uyku kaliteleri ne kadar düşükse depresyon da o kadar şiddetlidir.
Siz uyurken bebeğinize bakabilecek aile veya arkadaşlarınız varsa, yardımlarını mutlaka listeye eklemeyi unutmayın.
Günışığına Çıkın: Güneş ışığına ve temiz havaya maruz kalmanız size daha iyi hissettirecektir. Her gün en az 10-15 dakika boyunca bebeğinizle yahut yalnız dışarı çıkmayı hedefleyin.
Kendinizi Şımartın: Annelik görevinize biraz mola vererek kendinizi şımartmak için küçük adımlar atın. Favori şovunuzu takip edin, köpük banyosu yapın ya da yatıştırıcı kokulu mumlar yakın.
Adım adım düşük tempolu egzersizler deneyin
Çalışmalar, fiziksel aktivitenin doğum sonrası depresyonla mücadelede yardımcı olabileceğini göstermiştir. Doğum sonrası depresyon döneminde egzersiz yapmak, depresyon semptomlarını hafifletmenin yanı sıra daha iyi hissetmenizi sağlar. Bugün araştırmalar spor yapan kişilerin serotonin salgılaması sayesinde depresif bir ruh haliyle başedebildiğini gösteriyor.
Egzersiz, karın kaslarını güçlendirmeye yardımcı olur, stresi azaltır, daha iyi uyku sağlar ve enerjinizi artırır.
Sağlıklı vajinal bir doğum yaptıysanız doğumdan birkaç gün sonra hafif tempoda egzersizlere başlayabilirsiniz. Komplikasyonlarınız veya sezaryen doğumlarınız varsa, ne zaman egzersiz yapmaya başlayabileceğiniz konusunda doktorunuza danışın.
Yürüme iyi bir başlangıçtır. Ayrıca yürürken bebeğinizi yanınızda taşıma imkanınız da vardır. Günde yaklaşık 20-30 dakika aktif olmayı hedefleyin. 10 dakika boyunca bile egzersiz yapmanız vücudunuza faydalı olur.
Bir spor salonuna gitmek ilginizi çekmiyorsa eğer o zaman evinizdeki konfor ve mahremiyet içerisinde yapabileceğiniz birkaç fitness DVD’si ve telefonununuza kuracağınız ücretsiz fitness programını deneyebilirsiniz.
Bebeğinizin bakımı için destek ağı oluşturun
Ülkemizde hala anneanne-babaanne desteği alabilmek, bebeğin sorumluluğunu büyüklerle ya da eşle paylaşmak anneler için son derece önemli. Bu desteği en azından kritik dönemlerde sağlamak çok önemli olabilir.
İnsanlar sosyal varlıklar olup başkalarıyla etkileşim halindedir. Olumlu sosyal etkileşimlere ve duygusal desteğe sahip olmak, stresin azalmasına yardımcı olup, yaşamın zorluklarıyla başa çıkmada koruyucu bir faktör olabilir.
Yeni anneler bazen kendilerini yalnız hissederek, bunalır. Araştırmalar, yalnızlığın sancılı izolasyon duygularına yol açtığını, insanları başkalarından kopardığını ve aidiyet duygusunu gölgelediğini göstermiştir.
Yalnızlık, yüksek tansiyon, uyku sorunları, azalmış bağışıklık ve kalp hastalığı risk faktörleri ile de bağlantılıdır.
Başkalarından sosyal ve duygusal destek almak, benlik saygısını ve bağımsızlık duygusunu artırarak, sorunlarla kendi başınıza daha iyi başa çıkmanızı sağlayabilir.
Bazı insanlar komşuları, iş arkadaşları veya ebeveynlik grupları veya anne ve baba sınıflarında tanıştıkları bir kaç kişiyle aralarında güven ve dostluk ilişkileri kurabiliyorlar.
Annelikte benzer bir geçiş yaşayan diğer kadınları arayın. Başkalarının aynı hisleri, endişeleri ve güvensizlikleri paylaştıklarını duymak sizi rahatlatabilir.
Yaşadıklarınızı sayfamızda paylaşarak, aynı dönemden geçen annelerden yardım alabilirsiniz.
Yeni doğum yapan her kadının ara sıra okuyup, kendine ve etrafına hatırlatması gereken bilgiler için aşağıdaki görsele tıklayarak annesininmelegi.com’un sosyal medyada en çok paylaşılan yazılarından olan “Yeni Doğum Yapan Annelere İthafen” yazımızı okuyun.
*Sitedeki bütün içeriğin sahibi https://www.annesininmelegi.com’dur.
Bu web sitesinde sunulan tüm bilgilerin (sınırlı kalmamak kaydıyla yazılı metinler, fotoğraflar ve diğer her çeşit bilgi dahil olmak üzere) maddi ve manevi hakları 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu kapsamında Annesinin Meleği’ne aittir. Annesinin Meleği’nin yazılı izni olmadan yukarıda sözü edilen bilgiler kopyalanamaz, değiştirilemez ve yayınlanamaz.
All material and immaterial rights of the information (including but not limited to the written texts, photos and all other information) given in this web- site are belong to Annesinin Melegi regarding to the Law no.5846 on Intellectual and Artistic Works. No one shall copy, amend and publish the above mentioned information without any written permission of annesininmelegi.com