Hayatınızdan şekeri çıkarın

0
Hayatınızdan şekeri çıkarın! Şeker tüketmeyin, şeker tüketiminin zararları! şeker kamışı,glikoz,mısır şurubu,şeker zararlı,şeker hastalığı,Hayatınızdan şekeri çıkarın,Şeker tüketmeyin, şeker tüketiminin zararları,şeker kamışı,glikoz,mısır şurubu,şeker zararlı,şeker hastalığı,Hayatınızdan şekeri çıkarın,Şeker tüketmeyin, şeker tüketiminin zararları,şekerin zararları

[big_title]Hayatınızdan şekeri çıkarın![/big_title]

Yüksek dozda tüketildiğinde şeker başlı başına bir zehir!

Şekerin sağlığımız için kötü sonuçlar doğurdunu sık sık farklı mecralarda duyuyoruz. Tüketmekten vazgeçemediğimiz şekerli ürünlerin vücudumuza tam olarak nasıl zarar verdiğini, şu şeker iyi bu fruktoz şurubu kötü diye ayrıma geçmeden, şekerin tam olarak bize nasıl zarar verdiğini tartışabiliriz.. Peki siz diyet ürünlerle yağsız beslenirken bol şekerli beslendiğinizden haberdar mısınız? Sağlıklı beslenmek isterken aslında vücudumuza daha fazla zarar verdiğimizi..

Şeker bizim için kötüyse neden hep yemek istiyoruz?

Kana enjekte edilen şeker beyinde eroin ve kokaine tepki veren aynı haz merkezlerini harekete geçiriyor. Bütün lezzetli yiyecekler belli bir dereceye kadar aynı şeyi yapıyor.(lezzetli olmalarının nedeni de bu). Şeker ise bağımlılık yaratacak bir etken madde.

Peki neden potansiyel zehirli bu maddeye tepki verecek şekilde evrimleşmişiz?

Genetik geçmişimize baktığımızda atalarımızın hayatta kalmasını früktoz tüketme isteğine bağlı geçmişimizin derinliklerinde aramak lazım.. Bu kısmı çok uzatmayacağım ama atalarımızın genetik dönüşümünü araştırırsanız, insanoğlunun hayatta kalmasını sağlayan şeylerden bir früktoz tüketimi.. Birçok bilim insanı, hayatta kalma mücadelesinde şekerin kilit bir role sahip olduğunu, bu nedenle şeker arzumuzun içgüdüsel olarak kamçılandığını iddia ediyor.

Şekerle olan karmaşık ilişkimiz doğuştan başlıyor, tatlıya karşı meyilli doğuyoruz.Washington Üniversitesi’nde yapılan bir araştırma yeni doğan bebeklerin tatlıyı diğer tatlara tercih ettiğini ve çocukların yetişkinlerden daha fazla tatlıya düşkün olduğunu ortaya koydu.

Birçok bilim insanı çocukların tatlı düşkünlüğünün evrimsel bir kalıntı olduğuna inanıyor. Gıdanın kıt olduğu dönemlerde, yüksek kalorili yiyecekleri tercih edenlerin yaşama şansı daha fazlaydı.

Ama, insan genetiği çok az bir miktar früktozla enerji sağlayacak ve ayakta kalmak için şekillendirilmiş. Fazlasına ihtiyacımız yok!

Fazla kilolu kişiler fazla früktoz tükettiklerinden yağ depolamaya başlıyorlar. Ve bu yüzden yağ yakan enzimleri tembelleşiyor. Enerjileri azaldığı için kendilerini yorgun hissediyorlar ve bu nedenle de sık acıkıyorlar. Yani fazla kilonun temel nedeni yaygın inanışın aksine fazla kalori almak ve az egzersiz yapmak değil. Bunlar sebep değil sonuç. Fazla kilolu kişiler şekerden fakir beslendiklerinde de birkaç hafta içinde yağ yakma moduna geçiyorlar. Aldıkları kalori aynı kalsa bile zayıflıyorlar ve egzersiz kapasiteleri artıyor.

Şeker kötü, peki nesi bizi zehirliyor?

Sakaroz, yani sofra şekeri, eşit miktarda glikoz ve früktozdan oluşuyor. Früktoz, meyvelerde doğal olarak bir şeker çeşidi. Ayrıca sofra şekerine leziz tadını da o veriyor.(Yüksek früktozlu mısır şurubu da _HFCS_ früktoz ve glikozun karışımından oluşuyor. Meşrubatlarda yüzde 45-55 oranlarında kullanılıyor. Sakaroz ve HFCS’nin sağlık üzerindeki etkisi eşit.)

Glikoz tüm vücutta hücreler yoluyla metabolize edilmekle birlikte, früktozun ise karaciğerde işlenmektedir. Meşrubat veya şekerleme gibi çabuk sindirilen formlarda fazla miktarda früktoz alırsanız, karaciğerinizi früktozu parçalıyor ve trigliserit adı verilen bir yağ üretiyor.

Vücudumuz meyve, bal ya da sütte bulunan doğal şeker ile şeker kamışı ve şeker pancarından çıkarılan işlenmiş şeker arasında ayrım yapamıyor.

Bunların bir bölümü karaciğerde birikiyor ve uzun dönemde karaciğerin yağlanıp görevini yapamaz hale gelmesine neden oluyor. Ama trigliseritlerin büyük miktarı da kana karışıyor. Zamanla tansiyon artıyor ve dokular giderek insüline daha dirençli hale geliyor. Buna karşılık pankreas daha çok insülin salgılayarak dengeyi sağlamaya çalışıyor. Sonuçta metabolik sendrom olarak bilinen durum oluşuyor. Karın civarnda  belirginleşen obizeite, yüksek tansiyon kontrol altına alınmadığı taktirde içine yeterince yüksek kalp krizi riski katılmış tip 2 diyabete neden olan metabolik değişiklikler kendini gösteriyor.

Peki hayatımızdan şekeri çıkardık ama atlamamız gereken diğer noktalar neler:

Günümüzde şekerden kaçınmanın son derece zor olması, ki bu da tüketimdeki artışın nedenlerinden biri. Üreticiler, daha sağlıklı duygusu verdiği için yağı alınan besinlere lezzet katmak amacıyla şeker kullanıyor. Yağsız hamur işleri gibi ürünlere genelde büyük miktarda şeker katıyor. Bu da en kötü sonucu doğuruyor: Ölüme yol açan hastalıklara sevdiğiniz yiyecekleri yediğiniz için değil, bu hastalıklardan uzak durmak istediğiniz için seçtiğiniz diyet ürünü yiyecekler yüzünden yakalanıyorsunuz.

*Sitedeki bütün içeriğin sahibi https://www.annesininmelegi.com’dur. 

Bu web sitesinde sunulan tüm bilgilerin (sınırlı kalmamak kaydıyla yazılı metinler, fotoğraflar ve diğer her çeşit bilgi dahil olmak üzere) maddi ve manevi hakları 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu kapsamında Annesinin Meleği’ne aittir. Annesinin Meleği’nin yazılı izni olmadan yukarıda sözü edilen bilgiler kopyalanamaz, değiştirilemez ve yayınlanamaz. şeker kamışı,glikoz,mısır şurubu,şeker zararlı,şeker hastalığı. Hayatınızdan şekeri çıkarın. Şeker tüketmeyin. Şeker tüketiminin zararları,şeker kamışı,glikoz,mısır şurubu,şeker zararlı,şeker hastalığı,Hayatınızdan şekeri çıkarın,Şeker tüketmeyin, şeker tüketiminin zararları,şekerin zararları.
All material and immaterial rights of the information (including but not limited to the written texts, photos and all other information) given in this web- site are belong to Annesinin Melegi regarding to the Law no.5846 on Intellectual and Artistic Works. No one shall copy, amend and publish the above mentioned information without any written permission of annesininmelegi.com

YORUM YAZ

Yorumunuzu giriniz
İsminizi giriniz