— 17 KASIM DÜNYA PREMATÜRE GÜNÜ —
İçindekiler
Türkiye’de her yıl 150 bin “prematüre bebek” dünyaya geliyor!
“Prematüre Bebeklerde Bakım” ipuçları
Prematüre bebekler, ya da bazı annelerin dilinde küvöz bebekleri, onlar aceleci minikler; çünkü vaktini doldurmayı beklemeden erkenden dünyaya geliyorlar. Üstelik prematüre bebeklerin sayıları oldukça yüksek. Ülkemizde her yıl 150 bin aceleci minik aramıza katılıyor. Prematüre bebekler, teknoloji ve deneyimle desteklenmiş yenidoğan yoğun bakım servislerindeki prematürelere özel tıbbi destekle yaşama tutunuyor, kimi prematüre bebekler ise anne babasının aşırı özeniyle… bu hassas ve erkenci bebeklerin bakımında nelere dikkat edilmesi gerekir?…
Dünyada her yıl 10 çocuktan biri 37 haftadan önce doğuyor. Ülkemizde bu oran yüzde 12 düzeyinde. Bu, Türkiye’de yılda yaklaşık 150 bin bebeğin hayata gözlerini erken açtığı anlamına geliyor. “Prematüre” kabul edilen bu bebeklerin 50 bini ise 1 kilogramın bile altında bir ağırlıkla dünyaya merhaba diyor. Akciğer hastalıklarından kafa içi kanamalara, büyüme ve gelişme geriliğinden görme ve işitme problemlerine kadar birçok sorunla karşı karşıya kalan prematüre bebeklerin yaşam şansı, teknoloji ve deneyimle artan bakım kalitesindeki gelişmeler sayesinde giderek yükseliyor. Erkenci bebeklerin bazıları yalnızca 750 gram ağırlığında ya da 28. haftadan önce doğan bu minik savaşçıların hayata bağlanıyor.
Prematüre bebeğin hangi haftada doğduğu çok belirleyici
Dünya genelinde olduğu gibi ülkemizde de görülme sıklığı artan prematüre doğumlar bebek için olduğu kadar aileler için de oldukça zorlu bir dönemin başlaması anlamına geliyor. Prematüre bebeklerin hangi haftada ve ağırlıkta doğduğunun sağ kalma oranı konusunda çok belirleyici. Doğum haftası 32 hafta ve üzeri olan bebeklerde yaşam oranının yüzde 95’lere ulaşmasına karşın, 28 haftanın altındaki bebeklerde bu oranın yüzde 50’lere kadar inebiliyor. Elbette bilim standartları ve ortalamaları sevse de bu oranlar kati, sınırları çizilmiş oranlar kabul edilerek, bebeklerin sağ kalımı konusunda anne babaları üzerek, gayretinizi ve titizliğini yitirmenize yol açmamalıdır.
İlk 2 yıl uzman ellere teslim edin!
Büyüme ve gelişmenin en hızlı olduğu ilk 2 yıllık dönem, prematüre bebekler için iki kat daha önemli. Bu dönemde ilk amaç bebeği hayata bağlamak ve herhangi kalıcı hasar ve anomali gelişmesinin önüne geçmek. Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de tıpta bu alandaki gelişmeler ve yüksek bakım kalitesi sayesinde prematüre bebeklerin sağlıklı yaşam şansının çok arttı. Prematüre bebek yoğun bakımdan taburcu olduktan sonra bebeğin kontrollerinin en az 2 yıl mutlaka bir yenidoğan uzmanı veya bu konuda deneyimli bir çocuk doktoru tarafından yapılması gerekir.
Prematüre bebeklerin fiziksel ve nörolojik gelişimi yakından takip edilmeli
Prematüre bebekler için önemli konulardan biri fiziksel ve nörolojik gelişimlerinin normal olarak devam etmesi. Bunu sağlamak için bebeğin aylık kilo, boy ve baş çevresi artışının ve nörolojik gelişiminin yakından takip edilmesi son derece önemde. Yüksek riskli bebekler gerekli görülen durumlarda erken müdahale programına alınarak fizyoterapileri başlatılıyor. Ayrıca bebeğin göz ve işitme taramalarının da zamanında ve eksiksiz yapılması gerekiyor.
Yatış pozisyonuna dikkat edin, yumuşak yataktan kaçının
“Ani Bebek Ölümü Sendromu” prematüre bebeklerde daha sık görüldüğü için bebeğin yatış pozisyonuna azami dikkat edilmesi gerekiyor. Bebekler için en uygun uyuma pozisyonu sırtüstü yatış. Ayrıca başlarında kalıcı şekil bozukluklarına sebep olmamak için bebeğin yatış pozisyonunun her 3-4 saatte bir değiştirilmesi ayrıca önem taşıyor.
Ufak tefek yapısı nedeniyle bebeğin içine gömülme olasılığını ortadan kaldırmak için bebek yatağının orta sert veya sert olarak seçilmesi, ancak bebeğin etrafındaki koruma yastıkları ve oyuncaklar için yumuşak malzemelerin tercih edilmesi gerekiyor. Tam dokuma yerine delikli battaniyeler kullanılması da bebeğin boğulma riskini minimuma indirecek bir önlem.
Hijyen kurallarına harfiyen uyun
Prematüre bebekler bağışıklık sistemleri tam olarak gelişmediği için enfeksiyonlara daha açıktırlar. Prematüre bebekleri çok kalabalık ortamlardan uzak tutmak gerekir. Bebeği hastalıklardan korumak amacıyla tüm aşıların kronolojik yaşa göre ve doz azaltımı yapılmadan uygulanması da önemli bir şarttır.
Genel hijyen kurallarına harfiyen uyulması ve bebeğin alt bezinin uygun sıcaklıkta değiştirilerek temizliğinin sağlanması da çok önemli. Bebeğin alt bakımında yalnızca su ve pamuğun tercih edilmesi ve pişik olmadıkça krem kullanılmaması dikkat edilmesi gereken bir diğer nokta. Bebek sadece altını ıslatmışsa bile 3-4 saat aralıklarla mutlaka bez değişimi yapılması gerekiyor.
Ortam sıcaklığını koruyun
Bebeğin vücut ısısının korunması için uygun ortam sıcaklığının sağlanması (25 santigrat derece), bu sıcaklığın sabit tutulması ve takip edilmesi gerekiyor. Bebeğe pamuklu kıyafetler giydirilmesi de bebek giyimi konusunda dikkat edilmesi gereken noktalar arasında
Haftada 3’ten fazla yıkamayın
Bebekler için uygun banyo sıcaklığı 37 santigrat derece. Bu sıcaklıkta hazırlanan banyolarda bebeğin cilt pH’ına uygun yıkama losyon ve şampuanları tercih edilerek yıkama yapılması öneriliyor. Haftada 2-3 kereden fazla yıkamak prematüre bebeklerin ciltlerinde kuruma ve pullanmaya neden olabileceğinden tavsiye edilmiyor.
Prematüre doğumlar neden artıyor?
Prematüre doğumların artışında çok erken veya geç yaşta hamile kalmak, gelişen tüp bebek yöntemleri ve bu nedenle çoğul gebeliklerin artması, sigara kullanım oranlarının kadınlar arasında da artması gibi nedenlerin yanı sıra anne karnında gebeliğin yakın takip edilmesi ile sorunların erken tespit edilip bu bebeklerin yaşam şansının artması için gebeliğin erkenden sonlandırılması gibi faktörler etkili oluyor. Bunların dışında şu faktörler de erken doğuma neden olabiliyor:
- Enfeksiyonlar: Örneğin idrar yolu enfeksiyonları
- Plasenta ile ilgili anormallikler
- Amniyon Sıvısının Artması: Bebeğin amniyon suyunun fazla olması
- Rahim veya rahim ağzı ile ilgili doğumsal bazı anormallikler
- Gebelik sırasında operasyon geçirmek
- Karın bölgesine travma almak
- Daha önceden erken doğum yapmış olmak
- Aşırı zayıf olmak
- Kansızlık (anemi)
- Sosyoekonomik düzeyin düşük olması
- Stres
- Doğumlar arası sürenin çok az olması.