Zorlu PSM’den çocuklara özel, Erdal İnci ile ‘video art’ atölyesi…
Zorlu Performans Sanatları Merkezi, artnivo.com işbirliğiyle düzenlediği 14. İstanbul Bienali’ne paralel etkinliklerini çocuklara özel bir atölye çalışması ile tamamlıyor. Video art çalışmaları ile uluslararası alanda tanınan Erdal İnci, 31 Ekim Cumartesi günü, çocuklara dijital klonlama tekniklerini anlatacağı bir atölye gerçekleştiriyor.
Yeni medya sanatı olarak tanımlanan dijital işlerdeki başarılarıyla tanınan Erdal İnci, 31 Ekim Cumartesi günü Zorlu Performans Sanatları Merkezi’nde çocuklarla bir araya gelerek, çocuklarımız dünyada hızla yaygınlaşan ve tanınan yeni medya/yayıncılık sanatının dünyasıyla tanıştıracak.
Dijital çağın çocukları hulahup ve kurdeleyle oynama fırsatı bulacak
12:00-15:00 saatleri arasında ücretsiz düzenlenecek etkinlik kapsamında çocuklar, basit kurallarla dans edip, koşup, zıplarken bu sırada dijital klonlama için çekimin nasıl yapıldığını gözlemleyecek. Çocuklar performans sırasında hulahup, top, kurdele, bayrak, kumaş parçaları gibi malzemeleri kullanacak, yarım saatlik performans sonrasında montaj aşamasını öğrenecek. Ekip çalışması sonucunda ortaya eğlenceli bir video çalışması çıkacak.
Bienal’e paralel işler 40 Metre / 4 duvar / 8 küp ve SÜBLİM 1 Kasım’a kadar görülebilir
Zorlu PSM’nin görkemli ön cephesinde yer alan; sisin önce görülebilen sonra yoğunlaşarak tende hissedilebilen bir nesneye dönüştüğü ‘Süblim’ enstalasyonu ve 10 ayrı sanatçının farklı medyumları kullanarak oluşturdukları, izleyiciye deneyim yaşatmayı amaçlayan işlerinden oluşan ‘40 metre // 4 duvar // 8 küp’ projesi, İstanbul Bienali boyunca izlenebiliyor. Projeler kapsamında Zorlu PSM ana girişinde yer alan dev LED ekranda yine Erdal İnci’nin de özel bir video işi yer alıyor.
Erdal İnci’nin dijital klonlama yöntemiyle açtığı sergisi ‘Clones Project’ artnivo.com işbirliğiyle yaz boyunca Zorlu Performans Sanatları Merkezi’nde sergilenmişti. Sanatçının; “Mekana özel yaptığım çekimlerde, performansı gerçekleştiren figür klonlanarak bir örüntüye dönüştü. Oluşan örüntü, zamanı çizgisel olmaktan çıkarıp döngüsel hale getirdi. Kendini tekrar eden, başı sonu olmayan bu örüntü, zaman algımızı manipüle etti” diyerek anlattığı sergisi son 5 yılda İstanbul ve Berlin’de yaptığı çekimlerden oluşuyordu.