[big_title2]Çocuğum Neden İştahsız? Neler yapabilirim?[/big_title2]
Çocuklarımızın gıda seçimlerinde yaptığımız yanlışlar çocuklarımızın sağlığını ve yaşam koşullarını etkiliyor.
Çocuklarımızın doğru beslenme alışkanlığı edinmesi, sağlıklı büyümeleri ve bağışıklık sisteminin gelişmesi için doğru adımları atmalısınız. Türk aile yapısı ve geleneklerimizin kimi zaman bilimsel bilginin önüne geçmesi ile ebeveynler çocuklarının doğru beslenmesini olumsuz yönde etkileyebiliyor.
Zaman zaman anne-babaların aman çocuğum sağlıklı olsun, çocuğum mükemmel büyüsün takıntısı ile tekrarladığı bazı mükemmeliyetçi uygulamalar bazen fayda yerine sorunlara sebep olabiliyor. Tekrarlanan yanlış beslenme alışkanları ile çocuklar gereksiz ve boş kalori alarak iştahsızlaşıyor ve aslında gelişimi için gerekli besinleri alamıyor. Tombul çocuğu sağlıklı çocuk olarak konumlandırarak bebeklik ve çocukluk döneminde aşırı kilo alımı obeziteye zemin hazırlıyor. Çocuğuzun büyüme sürecinde aşağıdaki davranışlardan ve tutumlardan kaçınalım.
Çocuğum çok süt içerse kemikleri o kadar güçlenir.
Yanlış!
1 yaşından büyük çocuklarda günde 500 ml. süt tüketimi daha güçlü kemiklere değil demir eksikliğine bağlı kansızlık ve kabızlığa yol açar. Çocuğunuza ana öğünden sonra günlük olarak toplamda 500 ml. aşmayacak oranda bardak ile süt verebilirsiniz. Süt yerine yoğurt, peynir gibi fermente süt ürünleri tüketerek hem kendinizin hem de çocuğunuzun bağışıklığına destek verebilirsiniz. Çocuğunuzu tok karnına yatırarak dişlerinin çürümemesi ve reflü olmaması için çocuğunuza uykudan önce süt vb. gıdalar verme alışkanlığını bıraktırmalısınız. Sabah aç uyanan çocuğunuz daha rahat kahvaltı edecek.
Et ve kemik suyu faydalıdır.
Yanlış!
Etin suyunu değil kendisini çocuğunuza vermelisiniz. Çocuğunuza ilk olarak kıyma ya da minik kuşbaşı et parçalarını sebze pürelerine ekleyerek vermelisiniz.
Ceviz, badem, fıstık her zaman çok faydalıdır.
Yanlış!
Anneler ceviz, badem, fındık, fıstık gibi kuruyemişleri bebeklerinin kahvaltılarına koymayı çok severler. Ama bu besinler bazı bebeklerde yoğun alerjik reaksiyona yol açabilir. Bu nedenle ek besinlere geçtiğinizde, her besini 3 gün tek başına bebeğinize vermeli ve olası alerjik reaksiyonları takip etmelisiniz. Ancak bu yolla bir bebeğin alerjisi olup olmadığı anlaşılabilir. Benim küçük kızımda yoğun bir ceviz alerjisi var ve ne zaman bir tırnak kadar yese dahi ağır karın ağrısı ve sancı ile kendimizi hastanede buluyoruz. Artık o ada öğrendi istemiyor bile. Kuruyemişlerin 3 yaş altındaki çocuklara verilmesi, solunum yollarına kaçma ihtimali ile bile yeterince korkutucu. Bu sebeple kuruyemişleri toz haline getirip yiyeceklere ilave edebilirsiniz.
Ayrıca tropikal meyveler ve turunçgiller için de bebeğinizin 1. yaşını doldurmasını bekledikten sonra denemelere başlamalısınız.
Alerjik bünyelerde zehirlenmeye sebep olabilen bal da kesinlikle 1. yaşından önce bebeklere verilmemelidir.
Bebeğin yemiyorsa televizyon karşısında yemek yedirebilirsin
Yanlış!
Bebeğiniz/çocuğunuz yemek yediğinin farkında olarak yediğinden içtiğinden keyif almalıdır. Bu yolla çocuğunuza beslenme alışkanlığı veremez, kendi kendine yemek yemesini sağlayamazsınız. Akıllı cihaz bağımlılığı da çocuklarınızda iştahsızlığa sebep olur. Çocuklarımızın bilinçle sofraya oturup kendi kendine yemek yemeyi öğrenmesi gerekir. TV karşısında yemek yedirmek size ilk başta bir çare gibi gelse de bebeğiniz hareketlendiğinde sofrayı terkedip TV karşısına geçmekte diretecek siz de elinizde kaşıkla arkasında gezmeye başlayacaksınız. Elbette tüm bu sürece razı olabilirsiniz ama oyun oynadığı, koşturduğu sırada yemek yedirmeye çalışmak türlü kazalara davetiye çıkarmaktır.
Çocuk kendi kendine yemeğe teşvik edilmeli
Besinler çocukların yiyebileceği türde ve yapıda hazırlanmalıdır. Çocuğun öncelikleri dikkate alınarak hazırlanmalı ve yemek sırasında belirli bir yaşa gelince artık kendi kendine yemek yemeye teşvik edilmelidir. Yemek porsiyonları çocuğun isteğine göre ayarlanmalı ama gereksiz büyük porsiyonlardan kaçınılmalıdır.
Çocuğun beslenme saatleri düzenli olmalı, çocuk aile bireyleri ile aynı anda sofraya oturmalıdır. Bir sofra kültürü oluşturmak, çocuğun sosyal yönlerini destekleyen kıymetli geleneklerimizden biri olup bu kültürel geleneğimizi sürdürmeliyiz. Öğün aralarında ve mümkünse hiçbir zaman çocuğa iştahını kaçıracak tatlı (şekerleme ve çikolata) besinler verilmemelidir. Çocuğun tabağı çocuğun ilgisini çekecek şekilde sunulmalı, belli dönemlerde kendisinin seçim yapmasına izin verilmelidir. Yemek sırasında çocuğun yemeğe ilgisini azaltan televizyon, tablet bilgisayar, akıllı telefon gibi cihazlar kapalı tutulmalıdır.
Ev yemeklerinin suyunu vitaminlidir
Sık sık aile büyükleri ile birlikte oturulan sofralarda yaşarsınız, bir büyüğünüz ekmeği yemeğin suyuna batırıp bebeğinize yedirmeye çalışır. Ya çaresiz izlersiniz ya da veryansın edersiniz. Yetişkinler için hazırlanmış bol yağlı, salçalı ve tuzlı yemeklerin suları bebeklere daha fazla zarar verir. Bu besinlerde kullnılan aşırı tuz bebeğinizin böbreklerinde sodyum birikimi oluşturur ve bebeğinizi ileriki yaşlarında tansiyon, şeker ve obezite yaşamasına sebebiyet verebilir. Bebeğinizi tuzsuz hazırlanmış gıdalarla besleyip tad duygusunun gelişmesine yardımcı olun. Unutmayın her türlü sebze ve meyvenin içerisinde gerekli miktarda tuz ve şeker var.,
Meyve suyu meyve tüketmekten daha fazla vitamin sağlar
Yanlış!
Kızıma ilkokula başlayana kadar sadece meyve verdim, meyve suyuna malesef okulda alıştı. Bunu tartışmaktan sıkıldım ama burada da yazayım. Çocuğunuzun 1 bardak portakal suyu yerine 1 adet portakal yemesi çok daha sağlıklıdır. Meyveyi tüketen çocuğunuz meyvenin sindirim için çok önemli olan posasını da alacaktır. Oysa bir bardak portakal suyu ile posa yerine çok yoğun şeker ile gereksiz kilo alıp dişlerinin çürümesine davetiye çıkaracaktır.
Yemeğini yesin de yanında asitli içecek de içse olur
Yanlış!
Yok artık! Arabanızın bir aksamı olan bujinin paslanan kısmının temizlenmesi ve tuvaletteki kireçleri temizlemek için kullanılan asitli içecekleri çocuğunuzun içmesine hiç bir koşulda göz yummalısınız. Çocuk beslenmesinde gazlı içeceklerin yeri yoktur.
Kola, meyve suları, şekerli çaylar, aşırı miktarlardaki süt gibi içeceklerin tüketim sıklığı ve miktarı belirlenmelidir. Abur cubur türü birçok besinin yemek öncesi ve yemek sırasında alımları kısıtlanmalıdır. Süt hariç, mümkünse bu sayılanların tamamı tamamen kesilmelidir.
Bir sürü faydalı olduğunu düşündüğümüz yiyeceği püre yaparak yedirelim
Yanlış!
Blender ile hazırlanan yiyecekler bebeklerde ve çocuklarda yutma güçlüğüne sebep olur. Blender ile beslenen bebeklerde çiğneme ve yutma sorunları gözlenebilir. Bir sürü faydalı olan yiyeceği bulamaç haline getirerek bebeğinize yedirmeye çalışarak bebeğinizin tat duygusunun gelişmesine katkıda bulunamazsınız. Kötü görünümlü yiyeceği bebeğiniz/çocuğunuz tüketmek istemeyecektir. Özellikle kahvaltılarda bebek bisküvisi, zeytin, peynir, yumurta, süt hatta çay ekleyerek mama hazırlayan anneler bu şekilde bebeklerine aşırı kalori yükledikleri gibi bebeğin bir sonraki öğünde yiyecek tüketme isteğini azaltırsınız.
Yemeğini yiyen çocuğu şeker ile ödüllendirelim
Yanlış!
Bebeğinize/çocuğunuza bazı besinleri tüketmek üzere günde bir iki tane tatlı içeren örneğin kayısı, incir gibi tatlı yemişler önerebilirsiniz. Oysa yemeğini tüketen çocuğunuza şeker vb. ödüller vererek son derece yanlış bir alışkanlığa yol açarsınız. Gün geçmiyor ki şeker tüketiminin insan sağlığı üzerindeki bir olumsuzluğu bilimsel olarak kanıtlanıp yayınlanmasın.
Bebek ağlıyorsa sütün yetmiyordur
Aile büyüklerince sıkça dile getirilen bu madde de size önerim kimseye kulak asmamanız. Bebeğiniz sadece aç olduğunda ağlamaz. İlgi istediğinde, uyku istediğinde, altı değişsin, etrafta gezdirilsin, onla tatlı sohbetler edilsin istediğinde, yahut minik parmağına sarılmış incecik bir saç telinin canını acıttığında ağlar. Gece sık uyanan bebeğinize aile büyüklerini dinleyerek mama ve ek gıda vermeyin. Bebeğin neden ağladığını anlatan birden fazla makalemi web sitemizde bulabilirsiniz. Lütfen bu çocuk aç mı neden ağlıyor demeyin gelininize kızınıza vs. Bu şekilde akıl vermiş olmuyorsunuz, bir bebeğin geleceğini yanlış sekillendiriyorsunuz. Gayet güzel anne sütü ile beslenen ve gelişen bebekler bu yanlış yönlendirmeler ile mamaya başlıyor, biberona alışıyor, mamaların şekerli tadına ve biberonun kolay akışına alışıp anne sütünü terkediveriyor. Sevgili anne lütfen kimseyi dinleme, anne sütünün içinde bulunan büyüme faktörleri bebeğini gelişimi için doğrudan önemliyken, mamaların içeriğinde büyüme faktörü yoktur.
*Şunu belirtmeliyim ben mama karşıtı değilim. mamalar ihtiyaç halleri için tasarlanmış ürünler. Anne sütü yoksunluğunda, farklı beslenme ihtiyacı olan bebeklerde hayat kurtarıyor. Örneğin benim kızımın süt ve çoklu gıda alerjisi sebebiyle gıda alerjili çocuklar için üretilmiş mama kızımın beslenmesi ve gelişimi için tek çıkışımızdı.
Anne sütünüz varsa ve bebeğinizin bir sorunu yoksa lütfen kulaklarınızı tıkayın.
İştah Açıcı vitamin vermek
Yanlış!
Mükemmel büyüme takıntısı ile kaygı yaşayan ailelerin iştahla ilgili en çok sorduğu soruların başında ‘iştah arttırıcı’ diye bir ilaç veya vitaminin olup olmadığıdır. Vitamin ve minerallerin doktor tarafından tespit edilmiş vitamin/mineral eksikliğine bağlı olarak verilmesi haricinde, vitaminlerin bebeğin/çocuğun iştahını açması ve şişmanlaması için verilmesi son derece yanlıştır. Bebeğinize bilinçsizce verdiğiniz ilaçlar bebeğinizi çocuğunuzu organ yetmezliklerine sürükleyebilir.
Bebeğim/çocuğum her besini yemeli, tabağındakileri tüketmeli
Biz yetişkinler nasıl bazı gıdaları sevmiyorsak çocuklarımız da sevmiyor ve belki de hiç sevmeyecek. Bebeğinizin/çocuğunuzun damak tadına saygı duyun.
Çocuğunuzun temel gıdalardan bazılarını yemesi yeterli olacaktır. Peynir yemeyen çocuğunuza yoğurt ya da süt verin. Et yemiyorsa yumurta ve bakliyata ağırlık verin. Yumurta yedirmenin bin bir yolu var, pancake yapın, waffle yapın. annesininmelegi.com’da çok kolay hazırlanan pankek ve waffle tarifine göz atabilirsiniz.
Çocuğunuzun tabağını aşırı doldurmayın. Bir öğünde, yemek çeşitlerinden 3-4 kaşık yemesi başta yeterli olacaktır. Tıka basa dolu tabağı bitirmesini bekleyerek ne kendinizi ne de çocuğunuzu gerin. Israr ederek, zorlayarak çocuğunuzun yemek ile olan sorunlarını daha da artırırsınız. Ağlayarak yiyen, yemeği reddeden, masadan kaçan, adeta ağzını kitleyen bebek ve çocuklar genellikle iştahsızlıkla suçlanır. Bu noktada kendi tutumunuzu mutlaka gözden geçirmelisiniz. Öğün sırasında verilen bir besin çocuk tarafından reddedilmişse farklı bir besin denemeli ve ısrarcı olmamalısınız. Bebeğinizin çocuğunuzun tüketmediği gıdaları bir süre ortalıktan kaldırmalısınız. Reddedilen besini belirli aralıklarla, zaman içinde çocuğa tekrar teklif edebilirsiniz.
Bebeğinizin yemekten hoşlanmadığı yiyeceği farklı hazırlama ve pişirme yöntemlerini araştırabilirsiniz. Sebze köfteleri, mücverler sebze tüketimini çözebilir. Siteye göz atın öyle güzel kahvaltı tabakları öneriyorum ki çocuğunuz mutlaka birini yemek isteyecektir.
Yemeği reddeden bebeğiniz için katı gıdalara geçiş için önerilerime de mutlaka göz atın! Bebeklerin anne sütünden ek gıdalara geçişi hakkında adım adım bilgiler ve öneriler için tıklayın!
Bebek gelişiminde beslenme kadar yeterli uykuda çok önemli bir yer tutuyor. Bebeğinizin düzenli uyku alışkanlığı edinmesi için bilmeniz gerekenler yazımıza göz atın!
“Yukarıda yeralan metin bilgilendirme amaçlı hazırlanmış olup, hekimin uygulayacağı teşhis ve tedavinin yerine geçmez. Herhangi bir tedavi sürecine başlamadan önce mutlaka sağlık uzmanının görüş ve onayı alınmalıdır.”
*Sitedeki bütün içeriğin sahibi https://www.annesininmelegi.com’dur.
Bu web sitesinde sunulan tüm bilgilerin (sınırlı kalmamak kaydıyla yazılı metinler, fotoğraflar ve diğer her çeşit bilgi dahil olmak üzere) maddi ve manevi hakları 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu kapsamında Annesinin Meleği’ne aittir. Annesinin Meleği’nin yazılı izni olmadan yukarıda sözü edilen bilgiler kopyalanamaz, değiştirilemez ve yayınlanamaz.
bebek beslenmesi iştahsızlık
All material and immaterial rights of the information (including but not limited to the written texts, photos and all other information) given in this web- site are belong to Annesinin Melegi regarding to the Law no.5846 on Intellectual and Artistic Works. No one shall copy, amend and publish the above mentioned information without any written permission of annesininmelegi.com.