Büyüme Çağındaki Çocuklara ve Kilo Almak İsteyenlere Boza…
Ülkemizde soğuk havanın hakim olduğu bu günler ve gecelerde geleneksel bir önerimiz var: Sütünü artırmak isteyen annelere, büyüme çağındaki çocuklara ve kilo almak isteyenlere Boza…
İçindekiler
Anne sütünü arttırıcı özelliğinin yanında grip, nezle ve soğuk algınlığı gibi hastalıkların ardından vücudun kendisini toparlamasına yardımcı olur ve vücut direncini arttırır. İçerisindeki maya sayesinde midede ki yanmaları giderir, hazmı kolaylaştırır. İçerdiği B vitamini zihinsel aktiviteleri destekler, zihni açar ve zihnin yorgunluğunu giderir. Kilo alma sorunu olan çocuklarınızın boza içmesini teşvik edebilirsiniz.
Hayatım boyunca hep zayıftım. Ergenlikten yetişkinliğe geçişte ise zayıflığım çok canımı sıkıyordu ve keşke bozanın kilo aldıran tarafından haberdar olsaydım diyorum şimdi, eğer bebeğinizin bozada bulunan maddelere alerjisi yoksa son derece besleyici bu özel lezzetle mutlaka meleğinizi tanıştırın.
Kış mevsimi boyunca sokaklarımıza taşınan boza, bilinen en eski Türk içeceklerinden biri. Darı irmiği, su ve şekerden üretilen mayalı bir kış içeceği olan bozanın yapıldığı tahıl türlerine göre birçok çeşidi var.
Türkiye’de genellikle darıdan yapılan boza, başka ülkelerde yapıldığı yerin başlıca ürününe göre mısır, arpa, çavdar, yulaf, buğday, kara buğday, arnavut darısı, gernik gibi tahılların unu, bazen da pirinç ve ekmek, nadir olarak da kenevir unu ve karamuk mayalandırılarak yapılıyor.
Artık birçok semtte eli güğümlü, belinde bardaklık olan bozacılar sokaklarda dolaşmasalar da boza halen eski alışkanlıklarımızın ve geleneklerimizin bir parçası. Örneğin Moda’da yaşayan biri olarak hala akşamları sokaklarımızda boza satıcılarına rastlamak mümkün, tabii geleneksel kıyafetleri yok 🙂
Bu arada Orhan Pamuk’un son kitabı “Kafamda bir tuhaflık”ı okudunuz mu? Babalarımızın İstanbul’unda tutunmaya çalışan bir bozacının oğlu olan saf ve iyi niyetli ikinci nesil bir bozacının hikayesi. Tavsiye ederim, akşam boza eşliğinde bir gözatın…
Boza için, hastalıklardan korunun
Kış mevsiminin vazgeçilmez içeceklerinden boza, yeterli miktarda tüketildiğinde sağlığa oldukça faydalı. Boza bağışıklığı güçlendirerek birçok hastalığa karşı koruma sağlar. Boza potasyum deposu olması sebebiyle kan basıncını kontrol altında tutulmasına, kemik sağlığının korunmasına, stresle mücadele edilmesine ve kas dokusunun düzenli bir şekilde çalışmasına yardımcı olur.
Darı irmiği veya un, şeker ve su bazlı bir içecek olan boza, içerdiği demir, fosfor, A, E, B1 ve B2 vitamin ve mineralleri sayesinde tam bir şifa kaynağı. Bozada bulunan bakterilerin hem kolon kanseri riskini düşürdüğü hem de kısa vadede kabızlığa iyi gelir. Bozanın fermantasyonu sırasında yapısında üreyen yararlı laktat bakterileri bağırsak sağlığı için çok önemli.
Boza, enerji içeriği oldukça yüksek bir içecektir
Bozanın sağladığı yüksek enerji içeriğindeki karbonhidrattan geliyor. 1 çay bardağı boza 3 dilim ekmeğe eş değerdir. 1 su bardağı boza ortalama 250-300 kaloridir.
Besleyici değeri yüksek olan bozanın; içeriğinde fosfor, çinko gibi mineraller, A, E, B1 ve B2 vitamini gibi vitaminler bulunur.
Bozayı kimler rahatlıkla tüketebilir?
Boza; zengin karbonhidrat, protein ve B vitamini içeriği nedeniyle büyüme çağındaki gençler, hamileler, emziren bayanlar, sporcular, ve kilo almak isteyenler için iyi bir enerji kaynağıdır. Fazla kilosu olan kişilerin boza tüketirken 1 çay bardağını geçmemeleri ve ara öğün yerine tüketmelerini öneriliyor. Boza serin bir ortamda 3-5 gün saklanabiliyor. 3-5 günden fazla beklemiş olan bozanın tüketimi sonucunda besin zehirlenmeleri oluşabileceğinden tüketimde saklama sürelerine mutlaka dikkat edilmeli.
Bozanın faydaları
Boza sindirim sistemi üzerinde faydalı etki gösterir: İçerdiği aktif mayalarla ve laktik asitle sindirim sistemini rahatlatır. Boza tüketiminin içerdiği aktif mayalar sayesinde sindirim sistemi üzerinde olumlu etkileri bulunur; yani bozanın bir nevi probiyotik etkisi vardır. Mayalanması sırasında oluşan laktik asit de sindirim sistemi için oldukça önemlidir. (Laktik asit konusunda sizi ve çocuğunuzu uyarmalıyız, eğer laktoz intoleransınız varsa bu detayı dikkate alınız)
Boza bağışıklığınızı güçlendirir: Boza fermente bir üründür ve içerdiği probiyotik bakterilerle bağırsak florasını düzenleyerek bağışıklığı güçlendirir. Böylece soğuk algınlığı ve kanserden korunmaya da yardımcı olur.
Boza gluten içermez: Türkiye’de boza yapımında genellikle darı irmiği kullanıldığı için bu bozalar glütensizdir. Ancak arpa, yulaf gibi diğer tahıllar da boza yapımında kullanılabiliyor. Gluten hassasiyeti ya da çölyak hastalığı olan kişiler bozanın darıdan yapıldığından emin olmalı ve bu koşulla tüketmelidir.
Boza anne sütünü artırır: Emziren annelerde artan enerji ve sıvı ihtiyacını karşılamaya yardımcı olup boza süt yapımını artırıyor. Anne sütünü artırmak üzere boza tüketirken, bozanın karbonhidrat kaynağı olduğu unutulmamalıdır. Boza tüketiminde aşırıya kaçarak, sütünüzü artırmaktan ziyade kilonuzu artırabilirsiniz.
Çocuklarda büyümeyi destekliyor: Çocuklarda büyüme için gerekli olan enerji ihtiyacını karşılamaya yardımcı oluyor. Artan enerji ihtiyacı ile birlikte metabolizmadaki süreçleri yönetmek için vitamin gereksinimleri de artıyor. Bozadaki B vitaminleri karbonhidrat metabolizmasında yer almakla beraber, hafızayı güçlendirmeye yardımcı oluyor ve odaklanmayı kolaylaştırıyor.
Sporcularda enerji ihtiyacını karşılıyor: Yoğun antrenman yapan sporcuların enerji ihtiyaçları için boza iyi bir içecektir. Bozadaki B grubu vitaminleri, karbonhidratların yakılıp enerji açığa çıkmasını sağlayarak sinir sistemini korur. Probiyotik olmasıyla da sporcuların bağışıklık sistemine destek oluyor.
Depresyonu önlemeye yardımcı: Duygu durumumuz üzerinde etkili olan B grubu vitaminlerinin kaynağı olan boza, bu etkisi ile anksiyetenin önlenmesinde etkilidir. Ayrıca probiyotik yönü ile de bağırsak florasını düzenleyerek depresyon eğilimini azalmasına yardımcı oluyor. B vitamini içeriği sayesinde bir kış içeceği olarak karamsar kış mevsimi için psikolojimizi destekleyen bir üründür
