Lohusa Depresyonu
Geçen yıl lohusa depresyonu ile ilgili bir yazı yayınladığımda bir takipçimin uzun uzun itirazına şaşırmıştım. Takipçim lohusa depresyonu da neymiş bizim zamanımızda yoktu, bunlar zamane icatları diye tepki göstermişti. Maalesef o bilmediği, görmediği ve duymadığı için lohusa depresyonu diye birşey yoktur da diyemeyiz. Lohusalık hüznü ve depresyonu sorunu geçmişten günümüze birçok anne ve bebeğin ciddi sorunlar yaşamasına sebep olmaya devam ediyor. Fakat eskiden bu konular üzerinde durulmadığı ve doğru teşhis konulmadığı için, yaşadığı ruhsal sorunlar dolayısıyla bebeğine tamamen bilinci dışında zarar veren lohusa anneler cani olarak etiketlenmişler. Oysaki annenin lohusa hüznü depresyona, depresyonuda psikoza dönüşen lohusaya yardım etmek yerine yargılamayı tercih etmişler. Kaldı ki lohusaya yaşatılan mahalle baskısı, gereksiz yorumlar sıkıntısız insanı sıkıntıya sürükleyecek cinsten doğrusu.
Hamilelik ve doğum sonrası dönemde kadınlar, üreme hormonlarındaki değişime bağlı olarak depresyona daha yatkın hale geliyor. Doğum sonrası dönemdeki depresyon, kadında gerçekleşen hormonal değişim kaynaklı olarak fiziksel, duygusal ve davranışsal değişime bağlı olarak gelişebiliyor. Bu süreç, doğumdan sonraki 4 hafta içinde belirginlik kazanıyor.
Doğum sonrası her 10 kadından biri depresyon riski altında
Doğum sonrası depresyonu ilk 4-6 hafta içerisinde ortaya çıkar ve depresyon teşhisi konabilmesi için de belirtilerin en az 2 hafta sürmesi gerekir. Gebelik sırasında yaşanan depresyon dünyada her 10 anneden 5’inde görülürken, doğum sonrası depresyon 10 annenin 1’inde ortaya çıkar. Hamilelik öncesinde ve hamilelik sırasındaki bazı duygu durumları, doğum sonrasında bir depresyonun habercisi olabilir.
Doğum sonrası depresyona zemin hazırlayan durumlar;
* Hamilelik öncesi yoğun stres, kaygı ve depresyon yaşama
* Kendine olan saygı kaybı
* Mükemmeliyetçilik
* Aileden, eşinden ya da çevreden yeterli sosyal destek alamama
* Mutsuz evlilik,
* Başka çocukların olması
* Genç yaşta hamile kalmış olma (ergen gebeliği)
* Hamilelik döneminde yaşanan travma
* Geçmişteki düşük ya da kürtaj deneyimleri
* İstenmeyen ya da planlanmamış gebelikler
Erken uyanma, iştahsızlık ve kilo kaybı depresyon belirtisi olabilir
Anne olmak bir kadın için yalnızca mutluluk dönemi değil aynı zamanda ruhsal durum değişiklikleri nedeniyle ortaya çıkan, kaygı ve depresyonun yaşanabildiği bir zaman dilimidir.
Bu dönemdeki depresyon; hafif mizaç bozukluğu, huzursuzluk, bitkinlik, erken uyanma, kilo kaybı, iştahsızlık, kendini kınama, tepkisizlik, mutsuzluk, değersizlik hissi, intihar düşüncesi ya da girişimi gibi öznel belirtilerle karakterize olan, şiddetli bir hastalığa kadar uzanabilen geniş bir yelpazeyi içerir. Gelişmiş ülkelerde gebelikten sonra görülen ruhsal problemlerle ilgili hastalıklar ciddi bir öneme sahip olduğundan, bu süreçte annelerin psikolojik destek almaları sağlanır. Ancak gelişmekte olan ülkelerde bu önem oldukça sınırlı kalmaktadır ve bu durum, anne ile bebeğin sağlığı olumsuz yönde etkilemektedir.
Bu belirtilere dikkat!
* Kendine vakit ayıramamanın getirdiği mutsuzluk
* Güvensizlik, yetersizlik ve iyi bir anne olamama duygusu
* Benliğini kaybetme ve kendisini sanki gerçek değilmiş gibi hissetme
İlk 2 belirti neredeyse tüm doğum yapan annelerin zaman zaman hissettiği duygular olmakla birlikte sadece bu duygularda yaşamak ve bu duygu düşüncelerden çıkamamak bir depresyonu işaret edebilir. Depresyonda çoğunlukla ayırdına varamıyor olmak, kronik duygu durumunun içinde kalmakla kendini gösterir.
Doğum sonrası depresyondan kurtulmak mümkün!
Gebelik sonrası depresyon ile başa çıkmak için öncelikle içinde bulunulan gerçekliğin farkına varılmalıdır. Hayatın hem iyi hem de sıkıntılı olan dönemlerinin olabileceği kabul edilmelidir. Alınabilecek basit önlemler ve yaşam değişiklikleri ile sorun karmaşık bir hal almadan çözülebilir.
Doğum sonrası depresyona karşı şu önlemler alınabilir;
1- Yakınlarınızdan ve aile bireylerinden kendinize yakın hissettiğiniz kişilerden destek isteyin
2- Günlük egzersiz ve spor yapın, hareketsizlikten uzak durun
3- Alkol ve kafeinli içecekler tüketmeyin
4- Beslenme uzmanından uygun diyet programı için yardım alın
5- Doğum sonrası eve gelen ziyaretçi sayısını sınırlandırın
6- Telefon görüşmelerinizi kısıtlı sürede tutun
7- Bebeğinizle daha yakından ilgilenin ve o uyuduğunda siz de uyumaya çalışın
8- Gerekli durumlarda bir uzman desteği almaktan çekinmeyin
Yeni doğum yapan her kadının ara sıra okuyup, kendine ve etrafına hatırlatması gereken bilgiler için aşağıdaki görsele tıklayarak annesininmelegi.com’un sosyal medyada en çok paylaşılan yazılarından olan “Yeni Doğum Yapan Annelere İthafen” yazımızı okuyun.
*Sitedeki bütün içeriğin sahibi https://www.annesininmelegi.com’dur.
Bu web sitesinde sunulan tüm bilgilerin (sınırlı kalmamak kaydıyla yazılı metinler, fotoğraflar ve diğer her çeşit bilgi dahil olmak üzere) maddi ve manevi hakları 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu kapsamında Annesinin Meleği’ne aittir. Annesinin Meleği’nin yazılı izni olmadan yukarıda sözü edilen bilgiler kopyalanamaz, değiştirilemez ve yayınlanamaz. doğum sonrası depresyon kadınlar kulübü doğum sonrası depresyon yaşayanlar doğum sonrası depresyon nasıl geçer doğum sonrası depresyon nasıl atlatılır doğum sonrası depresyon testi postpartum depresyon yaşayanlar doğum sonrası depresyon tedavisi postpartum depresyon tedavisi
All material and immaterial rights of the information (including but not limited to the written texts, photos and all other information) given in this web- site are belong to Annesinin Melegi regarding to the Law no.5846 on Intellectual and Artistic Works. No one shall copy, amend and publish the above mentioned information without any written permission of annesininmelegi.com